Türk Toraks Derneği 26. Kongresinde Akciğer Sağlığına Dikkat Çekti
TÜRK TORAKS Derneği, ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında Bir Nefes’ sloganıyla düzenlediği 26. kongresinde akciğer sağlığına dikkat çekti. Nurdan Köktürk, deprem felaketi nedeniyle doğabilecek sorunlara değinerek, ‘Belki 30 yıl sonra mezotelyoma kriziyle karşı karşıya kalacağız. Çünkü halk çok fazla asbeste maruz kaldı. Belli bir süre sonra bu hastalıkları görmeye başlayabiliriz. Bu nedenle deprem bölgelerinde enkaz kaldırılırken maksimum önlemler alınmalıdır.
Türk Toraks Derneği, ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında Bir Nefes’ mottosu ile 26. konferansını gerçekleştirdi. Antalya’nın Belek ilçesinde 5 yıldızlı bir otelde gerçekleşen konferansa 1100 katılımcı ve 300 konuşmacı katıldı. 134 ayrı oturumda gerçekleşen konferansta Türkiye’de üretilen bilimsel araştırmalar 33 bildiri oturumunda tartışıldı. Panel oturumlarında dünya bilgilerinin paylaşıldığı konferansta toplam 650 bildiri tartışıldı. Kongre kapsamında Naci Görür’ün de konuşmacı olduğu ‘Deprem ve Akciğer Sağlığı’ oturumunda birçok önemli araştırma ve konunun dikkat çeken sonuçları da paylaşıldı. Kongre kapsamında halk sağlığı ile ilgili araştırma, çalışma ve veriler uzmanlar tarafından değerlendirildi.
’30 yıl sonra mezotelyoma kriziyle karşı karşıya kalacağız’
Türk Toraks Derneği 2. Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nurdan Köktürk kongre ile ilgili detayları paylaştı. Kongrede izlenen araştırmaların toplumu ilgilendiren ve deneysel çalışmalarla sonuçlanan bilimsel projeleri içerdiğini belirten Köktürk, ülkenin akciğer sorunlarını ortaya koymayı amaçladıklarını, tütün bağımlılığı, tütün kullanımı, sigara kullanımı gibi sorunlara değindiklerini söyledi. elektronik sigara kullanımı ve iklim sorunu nedeniyle hava kirliliği. prof. Dr. Nurdan Köktürk, ‘Covid yaşadık. Belki ileride yeni pandemiler vardır. Bir deprem yaşadık ve buna bağlı olarak akciğer sağlığını etkileyen sorunlar var. 30 yıl sonra mezotelyoma kriziyle karşı karşıya kalabiliriz. Çünkü halk çok fazla asbeste maruz kaldı.’ söz konusu.
PAKETİ ÇIKARIRKEN ALINMASI GEREKEN MAKSİMUM ÖNLEMLER
Asbest denilen maddeye maruz kalan kişilerde akciğer zarı olan mezotelyoma’nın 20-30 yıl sonra formda kalınlaştığını, plevral zarın tümöral oluşumlarla kaplandığını belirten Köktürk, “Bu çok ağır seyirli bir kanser türüdür. Kötü huylu seyir.Bunu şu anda görmüyoruz ama oluşması yıllar alıyor.Belirli bir süre sonra bunları görmeye başlayabiliriz.Bu nedenle sarsıntılı bölgelerdeki molozları kaldırırken maksimum önlem alınmalıdır. asbestli serme ile ilgili yönergeler bunlar uygulanmalı moloz taşınırken üzeri örtülmeli tekrar tozlanma engellenmeli o bölgede ölçümler yapılmalı küçük başladık ama bu sadece el emeği ile olacak bir iş değil Milli politikalarla olabilecek bir şey.Bakanlığın el atarak bu işi halletmesi lazım.Çünkü bu çok değerli bir konu.Ortak hareket etmenin ve milli politikalar üretmenin çok önemli olduğunu vurgulamak istiyoruz. dedi.
TÜTÜN ÜRÜNLERİ ÇOCUKLARIN GÖZ SEVİYESİNDE
Türk Toraks Derneği kurucularından Prof. Dr. Elif Dağlı, kongrede sigara satış noktalarında yaşanan ihlaller hakkında bilgi verdi. Sigara satışlarının artması durumunda tüketimin de arttığını ve buna bağlı olarak hastalıkların arttığını belirten Dağlı, sigara satış noktalarının son derece sınırlandırılması, sınırlandırılması ve kontrollü olması gerektiğini vurguladı. Elif Dağlı, Türkiye’de 2008 yılında çıkarılan yasa gereği satış noktalarında reklam malzemesi olmaması gerektiğini hatırlatarak, “Sigaralar işletme dışından görülmemeli, bir arada teşhir edilmelidir. ve 18 yaşından küçüklere satışının yasak olduğuna dair belge bulunmalıdır. Bunun dışında Türkiye’de ruhsatı olmayan kaçak tütün satılmamalıdır. 2015 yılından bu yana özel bir yöntemle İstanbul’da ticaretin yoğun olduğu 4 ilçenin tam bölgelerini çizerek ve raporlayarak geziyoruz. 2015-2022 yılları arasında bu işletmelerdeki ihlalleri takip ettik. Sonunda sigara satış noktalarında reklam ihlallerinin arttığını ve bu yıl zirve yaptığını gördük. 18 yaşından küçüklere satışı yasak olan tüm tabelaların kaldırıldığını, kaçak eserlerin raflara yerleştirildiğini gözlemledik. Bunlar arasında kaçak sigara, elektronik sigara, puf bar ve nikotin yüzeyi yüksek olan eşyaların alenen teşhir edildiğini görüyoruz. Satış rafları çocukların göz seviyesinin üzerinde olmalıdır. Çocuklar girdiklerinde şeker ve çikolatanın yanında sigara görmemeli ama 2020’den itibaren bu tamamen kaldırıldı. İşletmelerin yüzde 96’sında sigaralar çocukların göz hizasında sergileniyor. Bu, tüm yasaların ihlalidir. Sigara ve tütün ürünleri, elektronik sigaralar akciğerlere en çok zarar veren ürünlerdir. Çok hızlı bir şekilde durdurulması gerekiyor” dedi.
ERİŞİM KOLAYLIĞINA TEPKİ
Dr. Pınar Bostan, puf bar olarak bilinen tek kullanımlık elektronik sigaralara ise satışının yasak olduğunu ancak gençlerin ve çocukların puf barlara kolayca ulaşabileceğini anlattı. Bu çalışmaları internette araştırdıklarını ve e-ticaret sitelerinin içeriklerini incelediklerini belirten Bostan, “Puffbar satan 65 e-ticaret sitesine ulaştık. 40’a yakın pufbar markası pazarlanıyordu. 750’ye yakın aroma ve lezzet vardı. Hepsi farklı renk ve farklı tatlara sahip puf barlar.Aslında satın almak çok kolay.İlgi çekici hale getirebilecek kampanyalar sunuyorlar.Yüzde 65’inin daha sağlıklı olduğu vurgulanıyor.65 siteden sadece 4’ü 18 yaş ihtarı. 18 yaşından büyük olduğunuzu sadece sanal olarak belirtmeleri yeterlidir. Erişim çok kolaydır. Yüksek nikotin bağımlılığına giriş kapısı olan bu eserlerin satış ve pazarlamasının 100’e kadar artmasını talep ediyoruz. gençlere ve çocuklara ömür boyu yasaklansın ve bu e-ticaret sitelerinin kapatılsın.Satış noktalarında bu çalışmaları görmek mümkün.Çocukların göz hizasında şeker ve çikolatalarla rengarenk bir şekilde sunuluyor.Talep ediyoruz. tamamının yasağa uygun olarak satılmasının ve pazarlanmasının engellenmesi ve sıkı kontrollerin yapılması.